Proje Danışmanlığı
Proje çalışmaları için bir araya geldiğimiz öğrencilerle bazen anlayış ve beklenti farklılıklarından ötürü sıkıntılar olabiliyor, o nedenle bu konuda -gelecekte referans olarak kullanmak üzere- bu ön bilgilendirmeyi yapmak istedim.
Yürütülen projelerde, projenin başında “kabaca” neler yapılacağını, nasıl bir yol izleneceğini konuşur, taslak bir yol haritası çizeriz. Sonrası size kalır, nokta. Benim, danışman olarak iki asli yükümlülüğüm bulunur:
- Düzenli şekilde çalışmanıza yardımcı olmak (bu periyodik olarak hazırlanan rapor ve görüşmelerle sağlanır).
- Takıldığınız, anlamadığınız her türlü konuda sizi (elimden geldiğince) bilgilendirmek (özetle: “danışmanlık” yapmak ;).
Yukarıdakiler epey bariz olduğundan, sonradan sürpriz olmaması için neler yapmadığımı da belirteyim:
- Size ödevler vermem, çok sıkı bir şekilde “şu konuyu öğrenin, bu hesabı yapın” diye detaya inmem, micro-management yapmam: araştırmanız, yapmanız gereken işleri sizin bulup halletmeniz beklenmektedir (ve tekrardan: araştırmanız/çalışmanız sırasında karşılaştığınız her türlü sorunu/anlamadığınız yeri size elimden geldiğince anlatmakla doğal olarak yükümlüyüm). Ne yapmanız gerektiğini ben değil, siz bilmekle yükümlüsünüz. Geçmişte çalıştığım bazı arkadaşlar bu çalışma şekline pek alışık olmadıklarından, sorunlar yaşadılar. Proje boyunca sorumluluk bende değil, sizdedir.
- Bana “bu hafta hazırlanamadım”, “bugün bir işim çıktı”, “sınavlarım var, sonra baksam olur mu?” şeklinde mazeret ve istekler sunduğunuzda her zaman için bunu onaylarım. Proje polisi değilim. Projenizin düzenli olarak yürümesine yardımcı olmaya çalışırım ama sizden bu yönde bir çaba gelmezse peşinize takılacak değilim. Örneğin: Durdunuz durdunuz, son hafta geldiniz, “neler yapabiliriz?” dediniz, “ne yapabilirseniz yapın” derim, notunuz da ona göre gelir. Tekrar etmek gerekirse: ben sizin sorumlunuz/dadınız/polisiniz/müdürünüz değilim, danışmanınızım – siz ne zaman danışmaya ihtiyaç duyarsanız yanınızdayım ama bunun için sizin benimle iletişime geçmeniz gerekiyor, öbür türlü değil.
- Raporunuzda yazdığınız her kelimeden, formülden sorumlusunuz. Bariz görünse de: anlamadığınız, açıklayamayacağınız şeyi yazmayın. Akademide genel olarak, insanın “bilmediği şeyi anlatamayacağı” varsayımı kabul görür.
- Raporlarda hemen her dönem, doğrudan alıntı/çeviri ve peşinden gelen “istemsiz” intihal konusunda sıkıntı yaşanıyor. Konu hakkında özet bilgiyi ve faydalı kaynak bağlantısını Ödevler & Raporlar başlığının son maddelerinde bulabilirsiniz.
Ana sayfa